18 Ekim 2013 Cuma

Platonikten Elektroniğe


TKabul etmeliyiz ki zamanın ruhu ne ise hayatla ilgili her şeyimize de o hükmediyor. Büyüklerimizin nerede o eski bayramlar deyişi de  belki bunun en büyük ispatıdır. Çocuklar artık aklen daha çabuk büyüyor, bizim zamanında belli bir yaşa geldiğimizde anca öğrendiklerimizi onlar okuma yazma öğrenmeden öğrenebiliyor...

Sorarım size lise çağında sevdiğiniz kıza hadi gel şurada bir şeyler içelim 5 dk. oturalım için kaç ay plan yapardık ki bu iş bizden öncekiler için ise yıllarca planlama gerektiren bir durum bile olabilirmiş... İşim gereği çocuklar ve gençler ile çokça zaman geçiriyorum ve daha ilkokul çağında flört etmenin onlar için çok doğal bir olay olduğunu gözlemliyorum... Tabii bu erken ergenlik mevzuları psikolog ve sosyal bilimcilerin işleri... Ben olaya daha çok teknoloji ve internet tarafından bakacağım.

Televizyonda birkaç kere rastladığım bir program bu yazıya ilham oldu. 'Catfish' adlı bu programda internet üzerinden romantik bir ilişki yaşayamaya başlayan ama çiftlerin biri nedeniyle asla yüz yüze buluşmaların olmadığı durumlar inceleniyor. Programın yapımcısı da zaten böyle bir durum yaşamış bir kişi... Zaten programdan önce kendini konu alan yine aynı adlı bir bağımsız belgesel çekmiş. Aşağıda bu filmin tanıtımını bulabilirsiniz. Youtube'da da programla ilgili bir çok video bulunmakta. Şu an programın 2.sezonu MTV'de izlenebilir.

Programda da izlediğim kadarı ile insanların bunu yapma nedenleri genel olarak kendine güvensizlik, karşısındakini küçük düşürme (bizdeki karşılı şehir meydanında yakasında kırmızı karanfille saatlerce bekletme), dolandırma, az da olsa yardım etme isteği sayılabilir. Burada önemli olan amaç ne olursa olsun karşıdaki kişinin zamanınızı aklınızı boş yere tüketmesidir. Bu işi profesyonel olarak ta yapan siteler yok değil match.com bunların en ünlülerinden biri... Türkiye'deki karşılıklarını da bulmak mümkün istanbul.net, izmir.net gibi... Tabii burada böyle bir yol takip etmek kişinin kendi kararıdır...
Diyelim ki Catfish'e konuk olacak kadar bir hikayeniz var ne yapacaksınız? ilk önce karşıdaki kişiyle canlı görüşmeyi deneyin. eğer mümkün değilse en azından web üzerinden video görüşme yapmaya çalışın (Hangouts, Skype v.b.). Telefon görüşmesi kesin bir bilgi vermez buna fazla güvenmeyin.

Eğer tüm bunlar bir şekilde cevapsız kalıyor ise artık biraz endişelenmeniz iyi olacaktır. Karşıdaki kişi bu konuda sıkıntıya sokuyor ise artık kendi araştırmanıza başlayabilirsiniz. şimdi bunları madde madde sıralamaya çalışalım:
  1. Artık öyle bir zamandayız ki hiç bir siteye üye olmayan bir kişi bile internet üzerinde iz bırakabiliyor. aradığınız kişinin ismini öncelikle 'büyük birader' google'a bir sorun. Sizin bildikleriniz ile karşınıza çıkanlar uyuşuyor mu?
  2. Konu olan kişinin tüm hesapları (Facebook,Twitter, Google+, vs) birbiri ile uyumlu mu? Benzer paylaşımlar yapılmış mı?
  3. Kişinin paylaştığı fotoğraflardaki diğer kişiler etiketlenmiş mi ve bu kişiler onun facebook ya da twitter gibi hesaplarda arkadaşları mı? Eğer arkadaş olarak ekli iseler bu arkadaşlara ulaşıp teyit alabilirsiniz.
  4. Bir başka yöntem ise kişinin paylaştığı fotoğrafları internette aratabilirsiniz. bunu için Google Görsel Arama ya da tineye.com gibi servisler kullanılabilir. Böylelikle kişi eğer sahte bir profil oluşturup başka kişinin resimlerini kullanmışsa bu ortaya çıkmış olacaktır.
Ticari, kişisel ya da manevi bir çok ilişkimiz online olarak yürüyor. Aslında günlük hayatta karşımıza çıkan bir çok güven sorunu web üzerinde de var. Bir kişi bize kendini olmadığı bir kişi olarak tanıtabilir. tıpkı internette olduğu gibi. Burada önemli olan bizim dikkatimiz olacaktır.
Creative Commons Lisansı
Plotonikten Elektroniğe by Sertaç Caran is licensed under a Creative Commons Attribution-Gayriticari-NoDerivs 3.0 Unported License.
Linkteki çalışma baz alınarak yapılmıştır http://dijitaladam.blogspot.com/2013/10/plotonikten-elektronige.html.

Hiç yorum yok: